ÜNLÜ SANATÇININ KIZI MELİKE DEMİRAĞ ACI HABERİ PAYLAŞTI
Rüçhan Çamay’ın kızı Melike Demirağ, annesinin vefatını sosyal medya hesabından yaptığı duygusal paylaşımla duyurdu. Paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Annem annem, hayat arkadaşım, yoldaşım. Sensiz zor gelecek”
RÜÇHAN ÇAMAY NEDEN ÖLDÜ, HASTALIĞI NEYDİ?
İnternet kullanıcıları, Rüçhan Çamay neden öldü, hastalığı neydi sorularına yanıt arıyor. Fakat Rüçhan Çamay’ın ölüm nedeni ile ilgili bir bilgi paylaşılmadı.
RÜÇHAN ÇAMAY KİMDİR?
30 Mayıs 1931’de İstanbul’da dünyaya gelen Rüçhan Çamay’ın annesi Mebrure Hanım (Hasekin), babası ise Asım Bey'di (Çamay). Henüz bir yaşındayken anne ve babası ayrıldı. Çocukluk yıllarının bir bölümünü İstanbul’da geçiren Çamay, daha sonra annesiyle birlikte Ankara’ya taşındı. Annesi, Ankara Radyosu'nda Türkiye'nin ilk kadın spikerlerinden biri olarak görev yapıyordu.
Eğitim hayatına yatılı olarak Maarif Koleji’nde devam eden Çamay’ın müzik yeteneği, öğretmeni Celal İnce tarafından fark edildi. Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın Piyano ve Şan bölümlerinde eğitim alan sanatçı, henüz 12 yaşındayken Ankara Radyosu Çocuk Kulübü’nde, Nedim Otyam’ın yönettiği koroda şarkı söylemeye başladı. Caz müziğe olan ilgisi de öğrencilik döneminde filizlendi ve Ankara Radyosu’nda caz parçaları seslendirdi.
Rüçhan Çamay, sahne hayatına ilk kez 1947 yılında İstanbul’da adım attı. Konservatuvar eğitimini tamamlamadan İstanbul’a yerleşti. Kariyerine Taksim Belediye Gazinosu’nda, kendini Belçikalı bir sanatçı olarak tanıtarak başladı ve "Fransız vedeti Rüşan" adıyla sahne aldı. Türk olduğu anlaşılınca, gazinonun gece kulübü kısmında orkestra eşliğinde şarkı söylemeye devam etti. Aynı yıl, yönetmenliğini Kani Kıpçak’ın yaptığı ve başrolünde Cahide Sonku’nun yer aldığı Yuvamı Yıkamazsın filminde oyuncu olarak yer aldı.
1950’de İstanbul Radyosu’nda Şerif Yüzbaşıoğlu’nun orkestrasıyla birlikte “Rüçhan Çamay ve Arkadaşları” adıyla caz programlarına imza attı. Bu dönemde, Mehmet Muhtar’ın yönettiği İstanbul Geceleri adlı filmde hem oyunculuk yaptı hem de şarkı söyledi. 1953 yılında sahne sanatçılığına yöneldi ve aynı yıl film yapımcısı Turgut Demirağ ile evlendi. 1954’te oğlu Muhteşem, 1956’da ise sanatçı kimliğiyle tanınan kızı Melike dünyaya geldi.
1953 yılında, Amerikalı sanat menajeri William Morris’in daveti üzerine New York’a gitti. Burada yaklaşık iki buçuk ay kaldı; Mezonette adlı kulüpte sahne aldı ve çeşitli radyo programlarına katıldı. CBS televizyonunun Art Linkletter Show adlı programında Türk halk müziği seslendirdi ve bu sayede televizyonda şarkı söyleyen ilk Türk sanatçı unvanını kazandı. 1969 yılında ise Almanya’da Studio Europa adlı programda Helmut Zacharias orkestrası eşliğinde “Samanyolu” şarkısını ve modernleştirilmiş bir Azeri türküsünü seslendirdi.
1960’lı yıllarda sinema kariyerine de devam eden Çamay, 1962 ve 1964’te iki filmde daha yer aldı. Türkiye’de Türkçe şarkılara olan ilginin artması üzerine, "Gölgen Yeter Bana" adlı şarkıyı 45’lik plak olarak çıkardı. 1966’da Moskova Film Festivali kapsamında konserler verdi ve Milliyet’in düzenlediği liselerarası müzik yarışmasında Ayla Dikmen, Erkin Koray, Bedri Koraman ve Dario Moreno ile birlikte jüri üyeliği yaptı. 1967 yılında bir kez daha Amerika’ya giderek çeşitli sanatsal çalışmalarda bulundu.
1970’li yıllarda da müzik kariyerine devam eden sanatçı, 1972 ve 1974 yıllarında iki plak çıkardı. 1974’te kızı Melike Demirağ’ın başrol oynadığı Arkadaş filmi ve aynı adlı şarkının başarısı sonrası, 1975’te “Para Parra Parrra” adlı şarkıyı ve “Çocukluğum” adlı parçayı içeren plak ile büyük ilgi topladı. Bu plak, kısa sürede satış listelerinde üst sıralara yükseldi. 1980 yılında, şarkıcı Leyla Sayar ile birlikte bir grup tarafından fidye amacıyla kaçırıldı. 1981’de Fenerbahçe’de bir gazinoda verdiği jübile konseriyle sahne hayatına veda etti. 2003 yılında ise oğlu Muhteşem Demirağ’ı intihar sonucu kaybetti.
2007 yılında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Caz Festivali kapsamında "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne layık görüldü. Hayatı, gazeteci Dilek Yaraş tarafından 2021’de Kayıp Diva - Rüçhan Çamay’ın Hayatı adıyla kaleme alındı.
