Kılıçdaroğlu Geri Dönebilir mi? Kayyum Riski Masada
Dava sürecinde gözler yalnızca Özgür Özel’de değil; eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nda da. Mahkemeden çıkabilecek olası bir “iptal” kararı, Kılıçdaroğlu’nun yeniden göreve dönmesini gündeme getirebilir. Kılıçdaroğlu’nun “Partiyi kayyuma teslim etmem” açıklaması da bu ihtimali güçlendiriyor. Hukuki belirsizlik içinde Kılıçdaroğlu'nun partide etkinliğini yeniden artırabileceği konuşulurken, bu senaryo parti içinde yeni bir güç çatışmasını da beraberinde getirebilir.
Özel Rest Çekti: “Butlan Kararını Tanımayız”
Genel Başkan Özgür Özel ise geri adım atmaya niyetli değil. Mahkemeden çıkabilecek olası bir “butlan” kararını tanımayacaklarını ifade eden Özel, yargı eliyle siyasetin dizayn edilmesine karşı olduklarını vurguladı. Bu açıklamalar, partideki gerilimin sadece ideolojik değil, aynı zamanda anayasal ve hukuki boyutlar taşıdığını da gözler önüne seriyor.
Yeni Parti İddiaları Gündemde: Kulislerde Fısıltılar Yükseliyor
Tüm bu gelişmelerin gölgesinde, siyasete yön veren isimlerden biri olan Abdulkadir Selvi’nin kaleme aldığı iddia ise kulisleri adeta karıştırdı. Selvi, CHP'nin “karpuz gibi ikiye bölündüğünü” belirterek, Özgür Özel’in yakın çevresinde yeni bir siyasi oluşum fikrinin yüksek sesle konuşulmaya başlandığını öne sürdü. Bu iddialara göre, 30 Haziran sonrası oluşacak kaos ortamında Özel’in öncülüğünde daha genç, daha liberal ve kentli seçmene hitap eden bir merkez-sol hareket doğabilir.
CHP Tarihinin En Kritik Eşiklerinden Biri
CHP, 100 yıla yaklaşan tarihinde birçok kriz atlattı. Ancak bu kez durum farklı. Hukuki bir karar, siyasi liderliği sarsabilir. Parti içindeki bölünmeler yalnızca kişisel rekabetle değil, farklı siyasal vizyonlarla da derinleşiyor. Kılıçdaroğlu'nun klasik sosyal demokrat çizgisi ile Özel’in daha reformist ve genç kadroları önceleyen yaklaşımı arasındaki çatışma, sadece bir liderlik mücadelesi değil; partinin ideolojik rotasını da belirleyecek bir yol ayrımına dönüşmüş durumda.
30 Haziran Sonrası Ne Olur?
Şimdi gözler 30 Haziran’daki kritik duruşmaya çevrilmiş durumda. Eğer mahkeme, kurultay sürecinde ciddi usulsüzlükler tespit eder ve “mutlak butlan” kararı verirse, CHP'nin mevcut yönetimi feshedilebilir. Bu durumda yeni bir kurultay süreci başlatılması gündeme gelirken, parti içinde kırılmalar hızlanabilir ve Özgür Özel’in gerçekten yeni bir siyasi hareketin başına geçmesi ihtimali daha da güçlenir.
Sonuç: Sadece Bir Dava Değil, Bir Dönüm Noktası
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kaderini belirleyecek bu dava, aslında Türkiye siyasetinin de seyrini değiştirebilir. CHP’de yaşanacak olası bir bölünme, muhalefet bloğunun bütünlüğünü zayıflatabilir; hatta 2028 seçimlerine giden süreçte ittifak stratejilerini de yeniden şekillendirebilir. Her şey 30 Haziran’da netleşecek gibi görünse de, fırtına öncesi sessizlik çoktan yerini açık çatışmalara bırakmış durumda.
